Aşıklar İçin
Hü
08 Şubat 2025
“Aşkı ile baharın içine düştüm, geldim gördüm gözettim” demem. “Verileni alır duyar işitirim, benim bildiğim vardır” desem; gelmem görmem Hâkk’ı ile duymam. “Benim bileceğim vardır” desem; görüp işitmem, bilmem.
Benim bildiğim vardır; Hu’yu bilir, Hu’yu söylerim. Hü’dür bildiğim. Hü’dür Hâkk’ı ile gelen. Hü deyi inler, görür işitir duyarız Hâkk’ı. Bu kitabın başı sonu yoktur. Biz bilir, biz söyleriz. Geleni duyar işitiriz. Biz ile gelir, bizi bilir, bizi duyar işitiriz.
Hâkk'ı ile geldik, Hâkk'ı ile gördük, gözettik.
Güzeli sevelim
Güzel ile sevelim
Güzel alıp verelim
Güzel ile güzeli verip alalım
Güzel vermeye can bulunur mu?
Güzel verip güzel alalım
Güzeli güzel eyleyip güzeli bilelim
Güzel verip Güzel diyelim
Güzel verip güzel bilelim
Güzel aldık elhamdülillah
Güzel verdik şükürbillah edelim
Güzeli gördük
Bu yazı güzeli bilen kulların, güzeli gören kulların, güzeli alan kulların, güzeli görüp bilen kulların yazısıdır. Bunun için şükür billah ederiz. Allah’ı anıp seyreyleriz.
Allah bilir diye söyleriz sözü
Allah bilir diye veririz özü
Görür gözümüz
Açar çiçekler verir özümüz
Allah bilir diye söyleriz sözü
Allah bilir diye veririz özü
Özü bilen bilir. Özün sözü derler bilirmisin? Özü bir sözü pir eder derler bilirmisin? Özü Pir sözü Pir değil Özü bir sözü Pir eder derler. Özü Pir edenin özü bulunmaz. Özü Pir edenin ahı bulunur. Özü Pir eyleme, özü bir eyle. Özü Pir eyleyenin özü bulunur mu hiç. Özü Pir eylediğinde özün içi boş kalır. Bunun içindir ki özü Pir eylemeyiz. Özü söz ile Pir eyleriz. Sözü öz ile bir eyleriz. Özün sözü; özü söz ile Pir eyleriz. Diyelim ki bir budak buldun aldın içeri, ateşi yaktın içine attın, budak eğrimi doğru mu demez yakar değil mi? O vakit sana verilen Pir budak gibidir, yanar ateş ile bir olur. Ateşi Pir bil, budağı bir eyle pir ile. Şimdi budağı Pir bilebilirmiyiz? Budağı Pir eyleyen Pirin ateşidir. Piri bilen birdir deme biri bilen Pir’dir. Bak bakalım içinde çiçekler açar mı var mı Pir’in. Özü söz olanın özü söz, sözü öz olanın özü söz diyebilirmiyiz ki? Özü söze, sözü öze ithaf etmeyiz. Söz öze bağlanır ki dinleyesin der. Bu şekilde söyleriz ki kim kimin neyi, nasıl icabet eder bilinsin isteriz dedik. Özü sözü Pir olanın olması mümkün değildir. Denir ki benim benliğim eridi Pir’im Pir ileyim. Bu müşahade edilecek bir şey değildir. Bunun için gereken deliller vardır. Bu delilleri sunmakta ah’ın yeri vardır. Ah edilen kimse yerin dibine girer ise bilin ki Pir değildir. Pir ahı emer çeker ve bertaraf eder. Bu ahı alır, ahı verene verir. Ah’ı bilen bilir. Ah’ın geldiği yere bakılmaksızın geri gider ah. Bunun içindir ki Pir’e bulaşmak akıl karı değildir. Bu işin içinde bir iş var denir hep. Bu işin içinde bir iş var. Nedir nasıldır der isen. Göreceğiz göstereceğiz elhamdülillah. Sen Pir’e varmayınca Pir olunmaz dersin ha. Bu Pir’e yapılacak en büyük haksızlıktır. Bu Hâkk’ın tecellisi ağır olur. Bu Hâkk’ı tecelli ettirme. Bu Hâkk’ın bileceği iştir deme. Hâkk’ın Nûr’u alır perşembeyi cumaya bağlar. Bu nedenle ağır Hâkk’ı tecelli etmeden düzeltirim deme. Ağırdır Hâkk’ın tecellisi ama onun için verilen ona kalır sanma. Bu işin vahı vardır anla. Bu işi vahla kapatmaz isen gelir bulur belalar da özün kurudu ışıt denilene kadar anlamazsın sanma. Bu işi tecelli ettiren Allah’tır. Allah’ın ahı ağır olur. Anında gelir vurur. Bu sebeble dostları olana bulaşılmaz. Bunu böyle bil söyleme kimseye deriz. Hızır bilir herkesi dostları gözetiriz. Dostun dostu özeline girmeyiz. Dostun dostunu bilir söylemeyiz. Dostu dosta şikayet etmeyiz. Dost bilir, dostu dosta veririz. Dostun dostluğu özeli şikayeti kaldırmaz. Dostu dost bilir dost söyleriz. Gözü gören var görmeyen ne malum olacak ki deme. Söyledik Hızır bil herkesi gezme oralarda. Hızır’ı bil deriz de kimdir Hızır bilirmisin? Alah bilir. Bir Allah bilir Hızır kimdir. Kimdir Hızır derler ise Allah bilir de. Kem göze girme şirazesi kayar derler ya hani. Bunun için denir, tam da bunun için deriz ki Allah’ın lütfuyla verileni kimse alamaz. Hasan’a, Hüseyin’e yapılan haksızlığı gördük mü? Hasan’ı, Hüseyin’i görünce söyle bakalım ahımı aldınız, ben sizi sevmedim diye ahımı aldınız. Bak bakalım diyebilirmisin. Görünce önünde diz çöker ağlar insan. Bunun içindir ki islam alemi binlerce yıldır yastadır. Bunun için kan dökenin kanı durulmaz. Ahı alanın ahı bulunmaz deme. Onlar hep bildiler de söylediler de kendilerini bilmediler de ortada gezdiler de ne yaptılar deme. Onları Allah gönderdi gez gör seyreyle dedi. Gezip görüp seyreylediler, verileni aldılar. Bunun içindir ki alemi yaratan ulu Tanrı onları aldı kucakladı, Pir’im dedi Pir eyledi. Onları bu kadere mahkum eylemedi. Bu kaderi; suçu, cürmü işleyen nefsler eyledi. Onları suçu cürmü işlediler diye af mı edelim yoksa dağa taşa mı şikayet edelim. Görelim Mevlam neylerse güzel eyler mi diyelim? Ne edelim? Bunu Allah bilir. Allah, Pire değin bildirir. Söyler sözü. Bu hadisenin başı sonu yoktur deyi düşünmeyin. Bunu bilirim der Allah. Bunu söyleyen Levent kulum sanma sakın. Bunu söyleyen Pir Muhammet Mustafa. Allah verir ise söyler deme, zaten söyledi, Allah zaten bildi. Muhammet peygamberimiz dedi ki; Ashabımdan çocuklarıma kötülük yapacak olanlar varmış. Onları duyar işitirim. Bunun bedeli çok ağır olur biline işitile. Gaybın ardına saklanan kafirler vardır bunları…
Burada kaldı başka bahara kaldı.
19 Ağustos 2024
Yol yürüne. Gün ola hayırlar doğa. Gün açar çiçekler içinde, verir bize Mevla’yı. Hak doğurur Mevla’yı. Hâkk'ı bilen alır Mevla’yı. Güne bakan çiçekler gibi görür Mevla’yı. Andımız vardır çiçekleri verir elimize. Gelir okşar Mevla’yı, kim der ise inanma. Biz verir Mevla’yı. Bize verir Mevla’yı. Kim derse inanma. Kim olur Mevla’yı veren hele bir düşün bak. Mevla verilmez, alınır satılır değildir. Mevla’yı bilen demez. Gören söylemez bunu. Alnı açık der, durur düşünür. Kim gelir Mevla’yı verir derse dinleme daha Allah büyük de geç. Allah'ın büyük sıfatı verir Mevla’yı. Bilinen ne varsa alır atar. Kendini bilen ne varsa alır karşısına secdeye yatar. Der ki: Mevla’yı düşünüp, Mevla’nın adını anıp kaldım yarım. Benim benliğim eridi mi, hasreti içinde yanıp gezdi mi? Ne bilir benim benliğim Mevla’yı. Kime alır kime satar. Gelir görür isen duyarsın elbet. Anlayış ile tasavvuf edebiyatından sümbüller ile duyar, anlaşılır olanı duyarsın amma ve lakin bunu bilen bilir derler. Kim Mevla’yı arar ise cefa çeker. Kime verilir ise ona cefa gelir. Onun yolu kirli pis olduğundan değil, gelenin üstü kir pis olduğundan olur olan. Bu sebeble kendini temize çekme, temizlenip arınma gereklidir. Gereken temizlik nereden nasıl gelir dersen. Bir bilene sor. Bir bilen söyler mi hiç. Der ki: Allah Hu de başkası gerekmez. Sen Allah Hu’yu bil söyle. Hüda’yı bil söyle. Gayrısı gerekmez bilgidir. Bu bilgiyi de alır çarçur edersin. Bilinecek yegane bilgi Allah’ın Hu esmasıdır. Bu sebeble Hu esmasını zikreyle. Hu alıp Hü ile ver nefesi. Gelsin gönüllerin efendisi. Zuhur etsin söylesin sözü. Özü versin bize Hu ile Hü. Versin Allah sözü. Gerisi yalanı bol söylemden başkası değildir derlerse inan buna. Bu böyledir. Bilen bilir, bilmeyene ilişme. Şimdi girelim devran-ı zikre; diyelim Hu ile Hü, bakalım ne olur. Hu ile nefis verir, Hü ile Hüda gelir. Hu üfle evvela sonra de ki; Hu alır Hü üflerim. Bunu böyle tatbik ettikten sonra dinle Mevla’yı. Ne verir gör bak seyreyle. Kendisi gelir gider ise tekrar eylemeyi bırak ve de ki; Allah büyük kelamı bâkisi ile söyle sözü Allah büyük diyen de kahrolur bertaraf olur sanmayasın. Allah büyük kelamı sadece hatırlatır nefsin üstünde kendisinden büyük olan bir Allah’ı.
29 Ağustos 2024
Gün ola hayırlar ola. Güzel ile girilen yola girdi melekler. Bizim verilen Kur'ânı duyuşumuzdur bu yazı. Alnımız ak sırtımız pek eyleydi. Yaradanın adıyla yazarız. Güzeli görür güzeli duyar güzeli yazarız. Bizim için verilen Kur'ân dediğimizde neyi söyleriz bilirmisin? Bizim verdiğimiz gönül ile duyulan Kur'ânı söyleriz. Bu Kur'ân'ın dili yoktur. Bu Kur'ân Hâkk'ın zuhur ettiği yerde görülür duyulur işitilir. Bizim için verilen Kur'ân, Kur'ân'ın nuzül olduğu zamanın değil şimdinin, günün, vaktin Kur'ân'ıdır. Bu Kur'ân'ın içini boş eyleyip yalanı koyup bin bir pare ateşe atıp ne ola ki demeyip yakın, ne olur ne çıkar? Hiçtir yazılan. Duyulandır duyulan! Önemli olan duyulandır. Gönül ile gelir yer yüzüne iner. Her bir ferdi uyarır uyandırır. Hâkk'ın tecellisi ile gelir bulur kulu. Güzü kışı verir de baharı bilmez mi? Verir Allah verir. Güzü kışı verir ardından baharı gelir. Güzel diyen de geliverir konar gönüle. Güzeli duy güzeli işit güzel ver güzel al güzel ile gel güzel ile yürü deyiverir de güzeli bulan da akıverir içine. Günü doğan edilir inşirah ile bilinir, verilir. Güzel eylenir Pâk edilir. Kime verilse güzeli bulur da Şah'ı bilir Şah'ı görür olur. Ancak Şah bildiği gelir pervane gönül ile verir. Şah'ı bil Şah'ı söyle Şah verir de bak bakalım kim verir. Allah’ın güzel adıdır Şah. Şah vardır, adıdır Allah’ın. Allah’ın birliği, varlığı verdiğin de geliverir Şah ile. Şah diye. Şah'ı bil söyle bak bakalım kim verir Şah’ı. Kimden gelir Şah. Şah verir ise selası okunur alınır canı huzur ile. Güzeli bilir ise verir Şah’ı nüzul ile. Gün doğan da alır canı götürür, verir Şah’ı. Şah bilen, Şah’ı bilir, Şah’ı söyletir imamı. Allah diyen Hu ile çağırır imamı. Hü söyleten Hüda diye çağırır imamı. Gün doğanda verilir Mevla’sı. Mevla’yı bil Mevla’yı söylet. Yeter ki çağar Mevla’yı. Biz bunu bilir bunu söyleriz. Gün be gün eriyen nefislerin ilacıdır Mevla’nın güzel adları.
30 Ağustos 2024
Güzelin güzelliğindendir. Verileni alır verileni yazarız. Güzeli bilir güzeli söyleriz. Güzel verir güzel eyleriz. Gün çiçekleri gibi açar gün çiçekleri gibi bakarız. Günü gün eyleriz. Güzeli bilir güzeli severiz. Güzel bilir güzel söyleriz. Gün çiçekleri gibi bakar, gün çiçekleri gibi görürüz güneşi. Güzeli görür güzeli işitiriz. Güzel, güzel ile güzel olur. Güzeli veren de güzeli alır, güzeli veririz. Biz bilir söyler sanma sakın. Allah bilir söyletir bize. Biz verir, biz bilir deriz amma söyletenimiz yüce Allah’ın katıdır. Bunu bilen ne bilsin canım. Sen söylersin işte, biz ne bilelim der isen; Bizi biz bilir, biz söyletiriz. Gün be gün eriyen nefsin kayboluşuna değin, gelir gideriz. Günü gelen de veririz ahı, veririz Şah’ı. Şah der geliriz, veririz divanı. Görür Allah der, görürüz Şah’ı.
7 Ekim 2024
Çiçekler içinde açarım
Güzeli duyar, Güzeli bilir, Güzeli severim
Güzel ile güzeli bilir, Güzeli severim
Güzeli bilir güzeli işlerim
Güzel gelir güzel ile
Güzel verir güzel ile
Güzeli bil söyle
Güzel ile gez
Güzel verir Allah güzel ile
Güzeli bil söyle
Güzel de güzel ile
Güzeli sev güzeli bil güzel ile
Güzel diye verir Allah sesini
Güzel bil, güzel söyle
Hu
Devran zikri ile güzeli duyup işittik
Hu diyelim Allah ile Hu
Hu diyelim Hu’yu bilelim
Hu verir Allah, Hu ile
Hu’yu duy dinle
Şükür bilelim şükür ile
Huşu diyelim huşu ile
Hay Allah, Bâki Allah
Hüvel Bâki Allah
“Hu çekme! İlahi bilgiden habersiz kal” deyu söylerse imamın, “Sen kendini kandır dur” diye söylerse imamın, haydi gayret et evladım; bizi bize söyler yaradanım. Hu şekür ruhların Hu’su ile Hu Allah Hu deyu. Hu izan bilmek için Hu. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû. Hu Allah deyu deyu. Hu Allah deyu deyu. Selam ile safahat ile Hu Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû. Hu deyiver gari. Huuuu! Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû.
9 ocak 2025
Şah-ı merdan ile söyleriz sözü. Kul Ahmed’in Nûr’u Pâk’ı dır bu. Hu Deyu söyler Hu deyu dinleriz. Gün gelir geçer demeyin, günü gün eder katarız aşı. Verilen maaşı iyice sindirir öyle yazar öyle çizeriz. Huuu Şah’ıma selam ola. Huuu, Deyişleri nefesleri bildin elbet. Nedir ne değildir bi haber edelim dedik. Gün görmüşe sormuşlar. "Hu deyu söyleriz" demiş. Gelmiş duymuşlar mübarekin ağzını bıçak açmamış. Demiş ki "Hu kafidir evladım." Bakmış dinlemiş mevlevi ayini değil mübarek Nûr’u Pâk’ın Nûr’udur bu. Gün ola hayırlar vesile kılına. Bakmış açmış dolaşmış. Açıp açıp bakıp dolaşmış. Gün görmüşe ne diye sordum! Benim aklım neredeydi? "Hu nefesi ile üfleyiverdim sadece" deyiverdi. Kim ne bulmuş ne aramış? Kime aramış da ne bulmuş? Hâkk’ı öven şahitlerin Nûr’udur bu. Gün gelir de verir eline sazı, çalar da üflersin geceler boyu. Hu dem, şahsına münhasır kişiliği ile etrafta dolaşır. Gün gelir duyarsın deme evlat. Gün gündür, gün bu gündür. Bu günü bil söylet imamına Hu deyi. Söylette duysun imamın Hu deyi. Şah’ı bil gayrı, Şah vermez kimseye hasar. Hasarı veren Allah’tır deme. Allah’ı bil vermez kimseye zarar. Öfke kin hüsran gelir de, yıkayıp gider. Sever de söyleyip gider. Sözü verir de her dem, kim isterse ona gelir demem. Verileni alır da gider, göreni görür de gider. Göz yaşı ile verip alıp yıkar. Sever seyri ile. Söver var ise iyi dinle, söven senin senliğindir.
Hüüü “Kimdir nedir deyi” demeden kapıyı açan olmaz. Bilin ki görünen görünmez olur da kaçar. Açmaz kapıyı. Ah’ı verdin mi gelen bulunmaz. Hu deyi ünlersin gelir görür dersin. Gören bulunmaz. Hu’yu duy, dinlet imamına. Bak bakalım açan olur mu? “Açmam” der “Git önce yıkan.” Bak bakalım yıkayan var mı seni? “Gel önce yıkan” diyen var mı? Biz bilir söyletiriz imamı. Hu deyi söyletir Hü deyi yıkarız. Hü şefeaat Resûlullah. Hü muradıma yetişeyim. Hü alın beni vermeyin geri. Hü şefeaat ya Resûlullah. Hü menfaati bıraktım gayrı. Hü namusum vardır gayrı. Hü bilip bilmeden konuşmam gayrı. Hü Şefaatü’l-raciûn demem gayrı. Hü muradıma yetişmem lazım. Hü müminin kulu olmam istenirse olurum. Hü gayrısı gayrıdır gayrı. Alın ateşe atın denilen de, atılır da ateşe yıkanır gayrı. Hü Eşhedü en lâ ilâhe illallah. Ve bi hamdik ve tebârekesmük ve teâlâ ceddük ve lâ ilâhe ğayruk. Kün emri verilir de yıkanır gayrı. Hü selameti Nûr ile Hü yüce Mevlâ’yı duyduk işittik, Hü Allah Hü ile. Hü, kün emri verildi mi gelir bulur bizi. Hü, tevekkül ile gelme ey oğul. Gel duy dinle. Biz ile duy, biz ile dinle. Bizi bil bizi söylet imamına. Hü, Eşhedü en lâ ilâhe illallah. Hu kuvvet timsali, Hü batur canları alıp gidendir anla. Hu Allah Hu. Hü Allah Hü.
Allah Hu
Hu Muhammed’in aşkına
Hu diyelim Hu ile
Hu Allah Hu
Hu Muhammed’in aşkına
Hu ümmetinin Nûr’una
Huuu Allah Hu
Huu mücerret Nûr’u Pâkı duyduk
Hu Allah Hu
Hu selamet-i Nûr ile Hu
Hu Hâkk sevdalısına
Hu aşkı ile içine alan Allah’ın adı ile Hu
Bâki Allah
Hu mücerretü'l-ulemanın Nûr'u ile
Hu baktı geçti deme
Hu müminin Nûr’u Şah’ına
Hu diyelim Hu Allah Hu
Huuuu
Duy dinle diyenin Nûr’u Pâk’ı vardır sanma
Nûr’u Pâk’ı olan sade yüce Allah
Bil gayrı bil deme
Bunu bilen Allah
Biz gelir de divana
Duyulmaz mı Mevlânâ
Geldik gördük deme
Bilinmez mi Mevlevi’nin Şah’ı
Görülmez mi nicesi
Bilin gayrı bilin, bizim Mevlânâ’mız vardır
Görün gayrı görün, bizim sultan-ı ulemamız vardır
Hu şehide bak şehide
Hu deyu inler de duyulmaz sanır
Hu deyi inler de görülmez sanır
Hu mücerret aşkına
Hüü, Ve tevasav bil Hâkkı ve tevasav bis sabr diyen Nûr’u Muhammed’in aşkına
Hü Allah Hü
Hüüüüü
Selam olsun Nûr’u Pâk’ı verilenlere
Gören görür işitir deme
Duyan duyar işitir deme
Gel Mevlevi aşkının baharına
Huuu himmet-i ihvan demeyesün
Göresin gözetesin aşkı ile içine alınan nedir bilesin
Hüüü evliyayı muteber bilen aşkı ile yanmaz imiş
Gören görmeyen demez imiş
Bil bak söyle der gezer imiş
Bakıver hele kim demiş
Hu deyu söylemiş
Verilen Hâkk’ı imiş
Gel körpe gözler ile gel
Duy dinle gör gözet aşkı ile içine alanı duy
Dinle gayrı dinle
Bilmeden söyleme
Bilen bilir deme
Gör haykır Allah’ı
Var de haykır Allah’ı
Hu Nûr-u Pâk ile Hu
Hu şahadet ile Hu
Hu Bâki Allah
Hü sevin sevilin gayrı
Sevin sevilin
Hüdâvendigâr’ın aşkına duyun dinleyin gayrı
Huu semevati vel ard ile
Huu Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden resûlullah
Huuu Allah Allah, Hikmet-i Pîrân
Huu şahadet-i emin ile geldik duyduk dinledik
Gelir gönüllerin efendisi gelir
Bilir ki kul, görür işitir diyen yanılır
Bilir ki kul, Muhammed’in ümmetidir diyen yanıltır
Gün doğanda ateşi ile verilir
Görülür gözlenir
Nûr’u Muhammed’in Nûr’u hep gelir
Görür gözler; Hâkk’ı duyar, işitir Hâkk’ı
Bilir ki kul, görür işitir Muhammed’in ateşini
Bil bak bu ne?
Gün doğanda gelen nedir?
Verilen Kur’an-ı mübindir
Biz bunu bilir de söyleriz sanma
Bilinen bildirilendir
Görünen görülendir
Günü gün eyle de gör ateşini Muhammed’in
Ver elini göğe, söyle de bil Muhammed’i
Bak bakalım kim verir kim gelir
Gören Muhammed’i bilir
Görülen Muhammed’idir
Bizi bilen aşıkların aşı yemeği hep birdir
Bir bilen derler bize
Bizi bilen hep birdir
Görüp gözetiriz Hâkk’ı kullar ile
Bilip söyletiriz imamı, mürselin ile
Hü Allah Hü
Duyup dinleyin Sultan-ı müminin kulları ile
Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden resûlullah
Hüü şahit ve kıdemli olsun
Hüü mazharı alsında fünuna varsın
Hüü şehadet ile
Hüü Allah Hüüüüü
Nûr-u muradın nurunu duy dinle
Gün ola hayırlar ola
Ey şehid duy da aldanma
Gelen ömür bitmez deme
Gelen gider
Duyulur imamı sanma
Varan görür, gören bilir
Gün olur Rahmân ve Rahîm denir
Gün olur şahadet isteyen var mı denir
Biz sabaha varsak ne olur
Gün geçer viran olur
Biz Pîr-i Muhammed’in Pîr’i ile yazsak ne olur
Gelen gelir, gören görür deme
Gün gelir hayırlar olur
Gün gelir varılan yol, yola varır da yol olur
Yolu yolluyan, yolu yol eyler
Yol yol olur da varır
Yolu yol eyleyen Rabbinin adı ile
Yolu bil yolu söyle
Hu deyu söyle
Hu deyu söylet imamını Hu ile
Muteber bir nesne yok mu hani
Onun adı ile gelir de kurulur düzen
Verir Allah Himmet-i Pîran ile
Hü ile gel Hü ile söylet imamı
Verilen maaşını al da git öteye
Gelen gelir merak etme
Verilen her daim gelir de söyletme
Biz ile verilen imanı mutlak değildir deme
"Bizi bilen gelir duyar işitir"
Bizi gören gözler bilir de işitir mi sanırsın
Bizi gören gözler; bizi biz ile bir bilir de gözetir
Hü Allah Hü
İmanıma laf söyleyen beri gelsin
Benim imanım yoktur
Benim bildiğim yoktur
Benim bileceğim vardır desem
Bunu da bilmem
Gelen gelsin demem
Giden gitsin demem
Beni bilen bilir
Gören görür işitir
Hüda’yı verdi bana Mevlâm
Mevlâ diye haykırır çağırır dururum
Gören gelsin
Bilen gelsin
Beni bana anlatmayın
Beni bilen Mevlâ beni aldı da yazdırdı
Gayrı bilinsin istedik
Birin birliğidir bu
Birin birliği
Bunu bilen bilir mi Mevlâ’yı
Bilen bilmez, biliriz bir ile
11 ocak 2025
Huuu
Hu Allah Hu
Hu Kul hüvellâhü ehad ile
Huuu Hikmet-i Pîrân ile
Huuu Eşhedü en lâ ilâhe illallah ile
Ve bi hamdik ve tebârekesmük ile
Hü, sanmayasın bulunur Hü Allah Hü ile
Allah Hü ile gelir Pîr’lerin Şah’ı
Gelir de verir eline ateşi
Hü Salli alâ Seyidinâ Muhammedü’l-Emin diye
Ve bi hamdik ve tebârakesmük
Biz bizi bilir bizi söyleriz gün ile
Günü duy günü dinle
Hü Allah Hü ile
Hü Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden resûlullah
Hü aşıkların demine devranına
Hü Allah Hü
Hü şehadet-i mertebe ile
Hü Mevlâm Hü
Hü deyi söyler Hü deyi inletiriz
Hü Allah Hü
Hü selam-ı mürselin ile Hü
Hü Allah Hü
Hü Vetevasav bil Hâkkı vetavasav bis sabr
Huuu Hu Allah Hu
Hu Şahadet ile
Hu Hâkk’ı duyan aşıkların demine
Hu Allah Huuu
Hu Şahadet ile
Hu Ve bi hamdik ve tebârakesmük
Hü Vetevasav bil Hâkkı vetavasav bis sabr
Hü Ahmed-i Muhtar’ın Nûr’u Pâk’ı ile
Hu eyvallahı bil de terketme
Gör güzü, duy işit ne çare
Bilen bilir bunu
Duyup işiten Allah’ın adını verir de söyler
Görür gözlerde bilir; Hâkk’ı ile verilendir der
Günü gün eyleyen, görür gözetir Hâkk’ı
Biz bunu söyler bunu biliriz
Hu demine, şahsı vekil kılarız da bunu söyletiriz
Bizi bilen bilir deriz veririz sesimizi
Bizi bil duy deriz
Gör gözet isteriz
Hu demine, şahsı münhasır kılarız da söyletir inletiriz alemi
Bize bunu şaka ile söyleme, bize ver elini söylet
Biz bunu bilmeyiz
Bizim alacağımız yoktur
Bizim vereceğimiz vardır
Göreceğimiz yoktur
Gözeteceğimiz vardır
Hu ilahi sesler var diye söyler inletirse ortalığı
Gelir buluruz kulu, veririz sesimizi
Hu Allah Hu
Hu habibim Hu
Hu şahadet-i Pîran
Hu eşme-i zinayı duymaz
Hâkk’ı görüp söyletiriz
Bize verilen nasip budur
Görür gözetiriz Hâkk’ı
Hâkk’ı bilip, söyletiriz imamı Hu sesi ile
Hu deyu söyler, Hu deyu inletiriz
Hâkk’ı duyan olur derler
Hu’yu bilen olur derler
Biz sadece Hu deyu inleriz, görür gözetiriz
Hu aşkı, Hu deyi söyletir imamı
Günü gün eyleriz
Günü bilip günü söyleriz
Hu aşıkların demine
Hu safa bulsun inşallah
Sefehat ile endişeleri gark etsin de şahadet ile eğilsin, bizi biz eyleyen Rabbinin adı ile Hu eylesin
Hu diye seslenip Hu diye söylesin
Huuu Allah Hu
Hikmet-i Pîrân, hikmet-i Pîrân
Hu şahadet ile Hu, Allah Hu
Hu Ve bi hamdik ve tebârakesmük
Hü Allah Hü
Hü ve tebârekesmük ve teâlâ ceddük
Hu Kul hüvellâhü ehad ile
Hu Allah Hu
Hu şehadet-i müslim ile
Hu deyu Hu
Hu Allah Hu
Hü selamet-i Nûr ile
Hu Şahadet-i Nûr ile
Hu Allah Hu
Hü selam-ı mürselin ile
Hü şanı yüce Meryem’in hatırına
Hü selam olsun ona
Hü selam-ı mürselin ola
Hü Kul hüvellâhü ehad’i duyana
Hü Samed ya Rabbi
Hu kul var kulu duya
Kula kulluk etmem
İzahı tabiri varmıdır bunun
Hu Kul ya eyyühel kâfirûn
Hu Samed ya Allah
Hu Samed-i mürselin ile
Hü kuvve-i tabirun ile
Hu kuvve-i selametin Nûr'u ile
Hüve hayyul kayyûm, late huzuhu sinetün ve la nevm, menzellezi yeşfehu illâ bi iznih ile
Hü Bâki Allah
Hü sinatün ve la nevm ile
Hü Allah Hü
Hü Bâki Allah Hü
Hü Bâki Allah Hüve
Hü sâlik zikri ile
Hü Bâki Allah
Hu Allah Hu
Şükr-ü Billah ederiz
Biz bilir biz söyleriz
Bizi bilip bizi söyleriz
Gün olur gelir de
Bizi bilip bizi söyleriz
Günü bil, hayrı gör
Hayrı gör inşirah ile
Hu selamet-i Nûr ile
Hu
14 Ocak 2025
Hüü
Selamet-i Nûr ile
Hakkı duy dinle
Hakkı duyup dinlemek, günü duyup dinlemektir
Günü duy da dinle
Günü duy günü dinle
Gün ola hayırlar ola deriz
Günü gün eyledik
Günü bilip söyledik
Günü gelir de günü gününe verilir demem
Günü gününe verilir derim
Günü bil de söylet imamına
Günü gününe verileni söylet
Hüü
Hünkar Hacı Bektaş-ı Velî gelir de söyler imamına
Hü deyi söyler Hu deyi inleriz
Hüüü Selamet-i Nûr ile
Hü Allah Hü ile
Hüü, Bektaş-ı Velinin Nûr’udur sanmayasın
Hüdavendigarın Nûr’udur bu
Hü diyen de gelir de söyletiverir imamına
Hüü Allah Hüü
Nuru muradıma yetişen varmıdır ey oğul
Biz bu Nûr’u muradı duyar da yetişiriz
Hüda’yı duy dinle deriz
Hüda’yı duy dinlet imamına
Hüdavendigâr’ı duyur da dinlet imamına
Hüda-i aşk ile Hüda’yı duy da dinlet imamına
Hüda-i aşk içinde olup duyurmaktır imamın Nûr-u Pâk'ı
Nûr-u Pâk'ı duy da dinlet imamına
Hüda-i aşk ile duy
Hüda-i aşk ile dinlet imamına
Hüda-i aşk deriz ey oğul
Hüda-i aşk ile duy da dinlet
Günü ola hayrı ola
Hayrı bakisi buluna
Hayrı hayır işler diye duyma
Hayrı görüp gözet Aşk-ı Hüda ile
Hayrı gözet hayrı
Hayırlar ola Hu şahadeti ile
Hayrı Bâki’si bulunan, hayrı Bâki’yi görür de gözetir
Hu lafzına Hu deyi söyletip imamına
Hü deyi inletip
Hu semavatından alır da gelir, görür de gözetir Aşk-ı Hüda’yı duyupta
Aşkı Hüda ile gelir Nûr-u Pâk'ı
Aşk-ı Hüda ile verilir
Hü semavatından Hüda ile gelir de Hüda’yı dinletir
Hüda’yı bil gayrı
Hüda’yı duy
Hüda’yı dinlet imamına
Hüda’yı zikret sabah olunca
Güne bak günü duy uykunu alınca
Hu Allah Hu deyi söylet
Hü selam-ı Nûr ile
Hü Salli alâ seyyidinâ Muhammed
Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü
Hüda-i Nûr ile verildi
Selâm-ı Nûr ile
Bekâ’yı billah eyleriz
Günü duyduk günü dinledik
Günü gördük günü bildik
Keremi ile ihsan edileni gördük
Hü eyleyip Hü dedik Nûr-u mübin ile
Hüüü
Selâm-ı Nûr ile
Nûr-u mübinin Nûr’udur bu
Hü keremi ihsan eyledik
Hü Nûr-u Pâk'ı duyduk dinledik
Hüü Selâm-ı mürselin ile
Hüüü
Gün ile geldik gün ile gördük
Günü bilip günü gördük
Mübarekü'l-ulemanın Nûr’udur bu
Nûr-u mülhimenin Nûr’u
Hü tevekkül ile gelir gideriz
Nûr-u mübini duyup Nûr-u mübini dinleriz
Hüüü Kul hüvallâhu ehadi bilir söyleriz
Kul hüvallâhu ehad diye söyleriz
Hü gün ile gelir de görür gözleriz
Hü Allah Kerim Allah
Hüü Ve tevâsav bil-hakkı ve tevâsav bis-sabr
Hu Allahü ehad
Hü Samed'in Nûr-u Pâk'ı ile verilir
Hüü günü bildirir
Hüüü
Hüü Allah Hü
Hüüü Allah Hüü
Hü
Hü Allah Hü
Hüüü Günü gününe gelir dedik
Günü gününe gelen nedir?
Hü’dür evladım Hü
Günü gününe dinle deriz
Günü gün eyledik
Hüü
Nûr-u muradın Nûr’udur bu
Eyvallahı bırakmayız
Eyvallahın Nûr’udur bu
Nûr-u muradın Nûr’udur bu
Eyyühellezine amenu ve amilu's-salihati
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed
Hüü
Hüü Allah Hüü
Güne bakan çiçekler gibi açarız
Gün gelir de işitiriz Hâkk’ı
Hâkk’ı ile verilir günü
Hü Hü Hüüü
Selamet-i Nûr ile verilir
Güne bakar da veririz Nûr’u
Hüü Allah Hüü
Hüü Allah Hüü
Verilen Nûr-u Pâk’ın Nûr’udur
Hüü Allah Hüü
Verilen, hâli ile verilir sanmayasın
Verilen gelir bulur seni
Hüü Allah Hüü
Gelir de bulur seni
Verileni duy dinle deriz
Biz ile gel duy dinle
Biz ile duy biz ile dinle
Geleni duy da dinle
Hüda-i Nûr’un Nûr’unu duy Nûr’unu dinle
Günü bil günü gör
Haykırır çağırırız Hâkk’ı
Hakk ile Hakk’ı bil Hakk’ı söyle
Hakk’ı duy Hakk’ı dinle
Hakk ile duy Hakk ile dinle
Hakk Hakk Hakk diye çağır
Hakk ile söyle Hakk ile çağır Hakk’ı
Hâkk Hâkk Hâkk
Hâkk Nûr verilinceye değin çağır Hakk’ı
Hüda-i Nûr ile verilir deriz
Hüda-i Nûr ile dinle
Hüda-i Nûr’u Hüda diye çağırma
Hüda’yı dinle; Hü Allah Hü, Hü Allah Hü
Hü Muhammed’in Nûr’unu verir
Hü Allah Hü ile söyle
Hü Hü Hü, Hü Allah Hü
Hü ile gel dinle
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed
Verilen Nûr-u Pâk’ı duyduk
Hü Hü Hü
Hay Allah Bâki Allah Hüvel Bâki Allah
Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhü
Hü Allah Hü
Gelen Nûr’un Nûr’udur
Biz bu Nûr’u işitir duyarız
Biz için verilen Nûr-u Pâk’ın Nûr’unu işitip duyarız
Bizi biz eyliyen Rabbin Nûr’udur bu
Hüda-i Nûr diye söyleriz
Hüda’nın Nûr’udur
Bize verilir
Biz ile bize gelir, bizi duyar, bizi işitir, görür gözetiriz Hâkk’ı
Duyup işitmektir Hâkk’ımız
Hâkk’ımızı duyar işitiriz
Hü
Hü
Hay Allah Bâki Allah Hüvel Bâki Allah
Hay
Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhü
Hüvel Bâki Allah
Hu gayrı Hu deyin
Hu deyi söyleyip Hu deyi dinleyin
Görüp gözetin Hakkı ile
Hakkı ile görüp Hakkı ile gözetin
Hakkı verilir Hakkı daimdir
Gelin görün gözetin Hakkı
Hakkı ile bilinir
Hakkı görüp gözetin gayrı
Hü Allah Hü
Hüü Maşallah Hüü
Hüüü
Ve bi-hamdik ve tebâreke'smük. Ve teâlâ ceddük. Ve lâ ilâhe ğayruk.
Huuu Kemalat-ı Nûr ile verilir, görülür gözlenir. Nûr-u Pâk’ın Nûr’udur, görülür gözlenir. Verilir Hâkk’ı ile. Hâkk’ı ile görülür. Hâkk’ı görüp gözetiriz Hâkk’ı ile. Hâkk Hâkk deyu söyler, Hâkk Hâkk deyu inleriz. Günü görür, günü gözetiriz. Hâkk’ı ile görür, Hâkk’ı ile biliriz. Görüp gözetiriz Hâkk’ı ile. Hu Allah Hu ile. Hu Allah Hu diye söyleyin gayrı. Huu Allah Huu, Meryem’in aşkına, Huu Allah Huu. Günü gün eyleyen Rab’bin adı ile günü gör, gözet Hâkk’ı ile. Hâkk Hâkk deyu söyler Hâkk Hâkk deyu inleriz Hâkk’ı ile. Hâkk’ı bilir, Hâkk’ı söyleriz. Hâkk’ı görür, Hâkk’ı duyar, işitiriz gayrı. Verilir Hamd ile. Hamd ile duyar işitiriz Hâkk’ı. Hâkk bilip söyleriz Hâkk ile. Hâkk’ı bilip söyleriz Hâkk ile. Duyup işitiriz günü. Günü ile gelir, günü ile işitiriz Hâkk’ı. “Hâkk bilip söyledik ise Hâkk’ı bilip söyledik mi” derler. Hâkkı bilip söyledik, gözettik Hâkk’ı, Hâkk ile. Hâkk’ı ile bilinir, Hâkk’ı ile görülür. Gözetilir Hâkk’ı ile. Hâkk’ı gör, gözet Hâkk’ı ile. Hâkk’ı bil gayrı Hâkk’ı bil. Hâkk diyen Hâkk’ı bulur, gözetir Hâkk’ı ile. “Hâkk’ı duyup dinlemek nasib olmaz hiç birimize. Hâkkı duyup bilmek Hâkk’ın işidir” diyene söyle Hâkk’ı ile. “Hâkk’ı bilip görmek için överiz Hâkk’ı ile. Hâkk’ı duyar işitiriz Hâkk’ı ile. Hâkk’ı bilip söyleriz Hâkk’ı ile. Hâkk Hâkk deyu inler, inletiriz Hâkk’ı ile.” Hü Allah Hü, Bâki Allah, Hüvel Bâki Allah. Hüda-i Nûr ile verildi, görüldü gözlendi. Verilen Hâkk’ı duyuldu işitildi. Gün ile duyup dinledik. Hamd ile Hamdü senalar olsun. Huuuu Kul hüvallâhü ehad ile. Hüüü güne bakın çiçekler ile. Günü görüp günü övün Hâkk’ı ile. Hüüü Allah Hüü. Gün ile geldik, gün ile duyduk. Günü duyduk günü. Günü bildik gayrı. Hüdâ-i Meşk ile analım her gece. Duyalım işitelim Hâkk’ı ile. Verelim elimizi göğe, dinleyelim Hüdâ ile. Hü Allah Hü ile. Hüüü Gün ile geldik duyduk, selamet-i Nûr ile. Hüüü
Hüüü
Hüda-i Nûr’un Nûr’udur verilir
Güzel ile duyup güzel ile işitmek için
Güzeli duyup, güzeli işitmek için
Günü ile gelir, günü gününe verilir
Hü Allah Hü deyu
Hü Allah Hü deyu verilir
Hüüü Allah Hüüü
Temaşa-i bayram edilir
Hü deyu verilir
Hu deyu inlenir
Hü Allah Hü deyu söyleriz
Verir güzeli güzeli ile
Güzeli bilir güzeli ile
Güzel ile duy, güzel ile dinle
Güzeli verir, güzel ile
Güzeli bil, güzeli söyle
Hüü temaşa-i bayram ile
Hüü Allah Hüü ile
Hüü cevherü'l-ulemanın Nûr-u Pâk’ıdır bu
Huu mütemadiyen Hüüüüü
Hü ile duyduk Hü ile işittik
Hü deyu söyledik, Hu deyu inledik
Hüü Allahu ekber
Hüüü
31 Ocak 2025
Biz geldik, duyduk işittik Hâkk’ı ile
Verilen Nûr’u mübinin Nûr’udur dedik
Günü gününe geldik, duyduk işittik
Verilen Nûr-u Pâk’ı alıp Hâkk’ı ile işittik
Hüüü
Temaşa-i bayram ile
Hü Allah Hü ile
Vakitler hayr ola
Vakti ile geldik gördük
Güzel ile duyduk, güzel ile işittik, Hâkk’ı ile
Hüü Allah Hüü ile
Hüü Ve tavasav bi's-sabr ile
Hüü Allah Hüü ile inler, işitiriz Hâkk’ı ile
Hü Allah Hü ile Hüü Allah Hüü
Ve tebbârâ kesmük ve te'alâ ceddük deyu söyler
Hüüü deyu inletiriz Hâkk’ı
Hâkk Hâkk deyu inler, inletiriz Hâkk’ı
Hâkk deyu inlet Hâkk’ı
Hâkk deyu söylet imamını
Huu Allah Huuu
Ve tavasav bi's-sabr ile
Hüü deyu inlet ortalığı
Hüüü deyu inlet ki göresin Hâkk’ı
Hüü evladım Hü, Hü deyu gör Hâkk’ı
Hüü Vebihamdik Ve tebbârâ kesmük ile
Hüü Allah Hü ile
Hüüüü, Hüüü Allah Hü
Hüü ve tebbârâ kesmük ile
Hüü Allah Hü ile
Hüü Allah Hü, Hüüü, Hü Allah Hü
01 Şubat 2025
Hü şerbetinden içtik Elhamdülillah
Hü deyu inledik Hü deyu inlettik Hâkk’ı ile
Hü Allah Hü ile
Hüü Vebihamdik vetabara kesmük ile
Hüü Kul hüvellâhü ehad ile
Hü Allah Hü ile
Hüüü Ve tavasav bil Hâkkı ve tavasav bis sabr ile
Hu Allah Hu
Selamet-i Nûr ile
Hüüü Ve tavasav bis sabr ile
Hüü Muhammed’i Nûr’un Nûr’udur bu
Hu Allah Hu deyu inler, inletiriz Hâkk’ı
Hu deyi inlet Hâkk’ı
Hu deyu söyle Hu deyu inlet
Gör gözet Hâkk’ı ile
Verilen Nûr’u mübinin Nûr’udur
Hüda-i Nûr’un Nûr’u
Hüüü Ve tavasav bis sabr ile
Huu Kul hüvallâhü ehad’ı dinle
Gör gözet Hâkk’ı ile
Hü Allah Hü deyu inlet
Hü Allah Hü deyu inlet Hâkk’ı ile
Hüü maşallah Hay maşallah
Geldik duyduk dinledik güzel ile
Hüda-i Nûr'u, bilgenin cânı ile
Hüüü
Hü Allah Hü
Hüü Ve bi hamdik ve tabârakesmük deriz ya hani
Hü ile duy Hü ile işit demektir
Gel duy dinle güzel ile
Hüüü
Hüüü
Bizim verdiğimiz kitabı okuyan kullar, geleni duyup işitip, verileni alırlar ise gelen Nûr’u mübini duyup işitirler. Bakıp, söylenen sözü; iyi işitip görmeyi nasip eder ise Allah, verilen Nûr’u alırlar. Gören gözün sabrı daimdir. Açılmaz kapılar. Vahı bilmeyenin kapısı kapalı durur. Bu vahın önemi büytüktür. Vahı söylemek gereklidir. Gelen ne var ise vahın kapısından çıkıp gelir. Çıkan kapıyı ardına kadar aç vah ile. Kapıyı aralama aç. Vah ile vah eyliye. Vah vah, vah vah. Vaaaah vah vah vah vahhh. Vah vah vah vah vah. Vah vah vah vah vah vah vah vaaaaah. Vah deyu söyle sözü. Vah deyu söylet imamı. Vah eylet vah vah eylet. Vah ki ne vah. Vah vaaaah. Vaah vah vaaaah. Vah vah vah vah. Vah deyu söyleriz sözü. Vah ederiz. Vah deyu inletiriz. Vahı bilip vah eyleriz. Vah, vah, vah. Eyvahlar olsun deriz. Vah bilip vah ederiz. Vahı bilip vah söyleriz. “Vah ile gelir bulur bizi.” Sen sanma sakın vahı getirdim diye gelip buldu bizi. Biz bulur kerameti ile bizi. Bizi bil bizi söylet gayri. Görelim bizi. Bizi bilip söyleyip biz ile duyalım, biz ile işitelim. Gelir bulur bizi, görelim bizi. Bizi duyup işitelim bizi. Bizi duyup işitelim bizi. Hüda-i nefsi görüp te gelmeyelim. Görelim bizi. Bizi bilip bizi görüp te gelelim biz ile. Bizi görüp gözetelim biz ile. Bizi bilip, bizi duyup, bizi görelim. Bizi bilip bizi duyalım. Huu Allahümme salli alâ seyidina Muhammed.
Günü çiçekler içinde açar da kutlarız
Günü duyup işitmek için
Günü duyup kuş ile gezmek için
Hü deyi inletiriz Hâkk’ı
Hüü, Hü Allah Hü
Hü Allah Hü deyu söyleriz sözü
Hüüü Kul huvâllhü ehad ile
Hüüü Nûr-u mübinin Nûr’u ile
Hü Allah Hü
Hüü Muhammed Mustafa’yı anıp
Hüda-i Nûr’u zevk edip
Hülasa-i Arz’ı bilmek içün
Hü Allah Hü
Hü deyi inler Hüüü deyi inletiriz Hâkk’ı
Hüüüü maşallah
Hü maşallah Hay maşallah
Hü Allah Hü
Tek bir, Muhammed resulüdür
Hüüü Kün emri veriliceye değin
Huuu Kul huvallâhü ehad ile
Hüü Muhammed Mustafa’yı duy dinle
Gel rahat ol gel
Gel bak güzeli ile
Hüü Kün emri verildi diyende
Hu deyi inleme gayrı geleni dinle
Hu Allah Hu deyi inleme gayrı geleni dinle
Hüü “Musatafa’yı sezer de gelir. Gelir de görüp söyler” diyene bakma
Gören görür
Gelen Nûr-u Muhammed’in Nûr’udur
Huu Kul hüvallâhü ehad ile gelir de görür
Hüda- i Nûr’un Nûr’udur Muhammed’in yolunu verir
Hu Allah Hu deyi inlet imamı, duyup ta dinle
Gelen ihtişam-ı kudretin imamı
Hüüüüü
Hü Allah Hü
Hüüüüüüüü
Hüüüüüüüü
Duy da işit diyen dillerin ile Hüda-i Nefsi bilme
Gel duy dinle bizi
Hüüüüüü
Hü Allah Hüü
Hüüü Allah Hüüü
Hüüüüüü
Mütemadiyen Hü
Hüüü gün ile gel duy dinle
Hü deyi duy Hü deyi inle
Hü Hü Hü
Hüüüüüü
Hüüüüüü Kul hüvallâhü ehadı bil
Gör gözet Hâkk’ı ile
Hâkk’ı ile bil ki gelsin görsün gönüllerin sultanı
Hu Allah Hu
Hu maşallah Hay maşallah
Hu Allah Hu
Hüüü, Hü Allah Hü, Hüüüü, Hüüüüüüüü, Hü Allah Hü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü Hüüüüüüüü, Hü Allah Hü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Hu Allah Hu, Hu Allah Huuuu, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Huuuuuuuu, Hu Allah Hu, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Hüüüüüüüü, Hü Allah Hü, Hü Allah Hü, Hü Allah Hü, Hü Allah Hü, Hü Allah Hü, Hü Allah Hü, Hü Allah
Hu Kul hüvallâhü ehad ile duyduk işittik.
Hâkk ile duyup işitip Hâkk deyu inleyip görelim Hâkk’ı
Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk, Hâkk,
Hüüü Duyduk işittik Hâkk’ı. Hâkk deyu inledik Hâkk deyu inlettik Hâkk’ı. Hüüü Salli alâ seyidina Muhammedin ve alâ âli seyidina Muhammed. Hu mütemadiyen Huuuu. Hu Allah Hu. Huuu Salli alâ seyidina Muhammedin ve alâ âli seyidina ve âli seyidun Muhammedu’l-Emin. Huu müşerref kılındık Hâkk ile. Huuu, Huuu, Huuu Allah, Bâki Allah, Hüvel Bâki Allah. Hüüü, Hü Allah Hü. Hüüü mütemadiyen Hü. Hü, Hü, Hü. Hü Allah Hu. Hu Bâki Allah. Hüü Hüvel Bâki Allah. Huuu, Hu Allah Huuuu, Hu Allah Huuuu, Hu Allah, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Huuuuu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Huuuuu, Hu Allah Hu, Huuuuu, Hu Allah Hu, Huuuuu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hu Allah Hu, Hüüüü.
Hü deyi inledik inlettik Hâkk’ı ile. Hüüüü, Hü Allah Hü.
Mutasavvıfın dediği bu değildir amma bizim bildiğimiz budur. Gel duy dinle deriz.
Gelir görür Hâkk’ı ile. Hâkk’ı ile duy Hâkk’ı ile dinle. Gel duy dinle. Gör gözet Hâkk’ı ile.
Huu Şahadet-i ikram ile verilen budur. Bu yolun yoludur. Görür işitir duyarız Hâkk’ı ile. Hâkk’ı bilip Hâkk’ı söyler dinleriz Hâkk ile. Hu şahadet-i müslim ile. Hü Bâki Allah, Hüvel Bâki Allah. Hüüü Hüü Hüüü, Hü Allah Hü.
4 Şubat 2025
Güneş açar güzel ile
Güzel ile gelir güzeli
Güzeli bilir güzeli
Güzeli verir güzeli
Güzel ile gel gez, gör güzeli
Güzeli duy güzeli
Güzeli duy işit Hâkk’ı ile
Hü Alllah Hüüü
Hüü
Geldik duyduk işittik
Güzeli ile duyduk
Güzeli ile gördük
Güzeli ile verildi
Gelindi görüldü
Gözetildi Hâkk’ı ile
Hâkk’ı ile duyup, Hâkk’ı ile işitmek için;
Verilen Nûr-u mübini duyup işittik
Hâkk’ı ile duyduk, Hâkk’ı ile işittik
Geldik duyduk işittik
Verdik, verileni aldık
Güzeli ile geldik
Güzeli ile verdik
Hüü Hüüü
Temaşa-i bayram ile
Hüüü
Mübarekü’l-ulemanın Nûr-u pâk’ı ile
Hüüü
Geldik gördük güzel ile
Güzel ile duyduk, güzel ile
Güzeli bilelim gayrı
Güzel ile diyelim, güzel ile görelim
Güzel ile verileni, güzel ile alalım
Güzel ile gelelim, güzel ile görelim
Hüüü
Hüüü maşallah
Huuu
Hu maşallah
Hay maşallah, Hu maşallah
Hüü
Hü Allah Hü
Duyar işitiriz kelamı
Duyar, işitiriz
Verilen kelamı alır, duyar işitiriz
Verileni duyar işitiriz
Görür gözetiriz Hâkk’ı ile
Hâkk’ı ile duyar Hâkk’ı ile işitiriz
Biliriz gayrı güzeli
Güzeli ile duyar, güzeli ile işitiriz
Verileni alır, duyar işitiriz
Güzeli ile duyar, güzeli ile işitir, güzeli ile görürüz
Güzeli ile gördük Elhamdülillah
Hamd ile geldik, Hamd ile gördük
Güzeli ile gördük
Duyduk işittik kelamı
Hâkkı ile duyduk, Hâkkı ile işittik
Verilen mübin-i Nûr’un Nûr’udur verilir
Gelir görür gözetiriz Hâkk’ı
Hakk’ı ile görür, Hakkı ile gözetiriz
Kelam-ı Nûr’un Nûr’udur bu
Duyulur işitilir
Görülür gözetilir
Hâkk’ı ile duyulur, Hâkk’ı ile işitilir
Hüüü
Hüüü
Hu şehadeti ile verilir
Gelir görür gözetiriz Hâkk’ı ile
Hamd ile anar duyarız hamdı hamd ile
Hayrı görür gözetir
Hu deyi inler Hü deyi inletiriz Hâkk’ı
Hü Allah Hü
Bekayı billah eyleriz, görür gözetiriz Hâkk’ı ile
Hüü ve tavasav bis sabr ile
Hü Allah Hü
Hüüü
Güne açan çiçekler içinde gezer, görürüz Hâkk'ı
Hâkk’ı ile görür, gözetiriz Hâkk’ı
Hu Allah Hu deyi inleriz
Hü Allah Hü deyi inleriz
Hüüü selam-ı mürselin ile verildi
Geldik gördük güzeli
Güzeli ile gördük güzeli
Hü Allah Hü deyi inlet Hâkk’ı
Hü Allah Hü deyi inlet
Gör güzeli, güzeli ile
Gelmiş duymuş işitmiş deme
02 Mart 2025
Huuu
Günü ile geldik. Görüleni yazalım dedik. Biz bu Kur’an-ı Mübin’i duyar işitiriz. Görülen hep birdir. Verileni alır geliriz, görüp gözetmek için Hâkk’ı. Hâkk’ı ile geldik, gezdik gördük kelamı. Verilen kelamı duymak için, eğilip aldık. Verdik elimizi göğe, söyledik sözü; “Biz buradayız, ver bize Kelam-ı Mübin’i duyalım.” Bizi bil gayrı; biz elimizi göğe verdik, görüleni aldık, duyduk. Gelen gelir demeyiz, inşirah ile duyar işitiriz. Görür gözümüz, duymak için işitir. Görür gayrı güzeli de duyar işitiriz. Verileni alır, Hâkk’ı ile duyar işitiriz. Bizim bileceğimiz vardır demeyip, geleni alır duyarız. Bize verilen nasibi alıp, Hâkk’ı ile duyar işitiriz. Verileni aldık, hamd ile duyduk işittik bildik. Geleni gördük, duyulanı işitip bildik mi, kafidir. Yolumuzu yol eyleyip, bilineni gördük demekmiş. Biz bunu böyle bilmişiz, geleni alıpta gezmiş görmüşüz. Geldik mi gayrı; güzeli ile deyiveren, bizim muradımızı bilen, görünür olanı duyup işitip gelen, hayrı ile gelir imiş. Bizim gizli oluşumuz, bilinmezi gördüğümüz yok. Biz bunu bildik, gördük deyi söyleriz amma bizim bildiğimizi bilen, verileni aldığımızı bilir. Hayrı ile gelir görür, duyar işitir, verileni alırız.
Huuu
04 mart 2025
Hüüü
Hüda-i Nûr’un Nûr’udur, duyulur işitilir. Geldik gördük gözettik Hâkk’ı ile. Verilen Nûr’u mübini duyup, işitip, biliriz gayrı. Hay esması ile Nûr’u mübini duyalım işitelim. Verdik güzeli, güzeli ile bilin istedik. Hay esması, Nûr’u mübinin Nûr’udur. Hüda-i Nûr’un Nûr’unu duymak için, Hü deyi söyleriz. Geleni almak için Hay deyi söyler verileni alırız. Hü Allah Hay Allah, Huu Şah’ıma selam ola.
6 Mart 2025
Şah-ı merdan ile geldik, gezdik gördük. Bildik gayrı bildik güzeli. Verdik elimizi göğe, Hu sedası ile. Hünkarın Nûr-u Pâk’ıdır deyu söylemeyiz. Verilen, gelen, Nûr-u Şah’ın Nûr’udur. Hâkk’ı ile geldik gezdik, gördük güzeli ile. Hü Allah Hü, ve bi hamdik ve tebârakesmük diye. Hüüü, Hünkarın Hacı bektaş-ı Velisi diye gelmeyin. Görmeyin gayrı; bizi bilip, bizi görüp, bizi söyleyelim. Verelim elimizi göğe, duyup işitelim günü ile.
Geldik gördük. Güzeli gördük. Hüda-i Nûr’un Nûr’unu duyup işitip, görüp te geldik. Gördük günü. Günü ile görüp, duyduk günü. Hü Allah Hü deyu. Hüüüü Hamd olsun. Şahadet-i mertebeyi biliriz gayrı. Huuu Kul hüvellâhü ehad’i biliriz gayrı. Huuu şahit ve kıdemli olsun. Vetevasav bil Hâkkı vetavasav bis sabr deyu. Hünkarın Nûr-u Pâk’ını duyalım işitelim: Hâkk’ı ile gelen bilir evladım. Hâkk’ı ile gelen bilir, söyletir imamı. Huuu Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlühû. Hayr-ı Bâki’si bulunur, duyulur işitilir.
Hüüü
Hüüü
Günahı keçisi yoktur. Pazarı aldık attık denize. Deyiverelim gayrı denize. Bizim bilmediğimiz yoktur. Bize verilen Mübin-i Kur’an’ı duyduk. Hayr-ı Bâki'si bulunur, duyulup işitilir. Görülüp gözetilir. Hay esması ile gelir de duyulup işitilir. Verilen Kur’an-ı Mübin'i duymak için, verileni alıp duymak için; Hay Allah Bâki Allah Hüvel Bâki Allah deyiveririz. Hüda-i Nûr’un Nûr’unu duymak için; gelir de görür, gözetiriz. Aşk-ı Hüdâ olsun. Hamd-ü senâlar olsun. Bilmek için girdik yola, Hay Allah Bâki Allah Hüvel Bâki Allah deyu. Hacı Bektaş-ı Veli'nin Nûr’u duyula işitile: Gelen gelmiş demeyiz. Gören görmüş bilmeyiz. Bize talip olunur. Bizi bilen, görür gözetir. Bizi bil, bizi söylet imamına. Biz ile gel gez gör. Duyalım işitelim birlik içinde, Hü Allah Hü deyu. Mübarekü’l-ulemâ’nın Nûr-u Pâk’ı ile.
Hüüü
16 Mart 2025
Kem gözlerden ırak, sefa ve sefehat ile endişeleri gark etsin de bakıversin şu şehide. Mübarek'ül-ulemâ'nın Nûr-u Pâk’ı duyulur işitilir deyu söyleriz ya hani, o vakit deyiverelim gayrı. Bizim bu Mübarek'ül-ulemâ'nın Nûr-u Pâk'ı duyulur deyişimiz; verileni alıp, duyup işitişimiz. Görüp gözetip inleyip, söyleyip çağırıp Mevlâ’yı hasreti ile, duyulup işitilip görülüp deyişimiz, verilen hasbihali duyar oluşumuz; Huuu sesine malik kılınan ve bi hamdik’in Nûr-u Pâk’ı ile gelir. Hemhal olanlar deyu söyleriz. Hamd’ı bildik mi gelir gerisi. Hamd’ı bileyim der isen bilen bulunur mu hiç. Bileni görmek için geliver hele. Geleni görmek, bileni duymak. Verilen ne ise hemhâl olana gelir demeyiver hele, bak bakalım ne olur? Bizim mübarekin ağzını bıçak açmıyor. Biz mübarekin ağzını açtırmayız. Verilmez gayrı. Biz vermeyiz, bizi bilmez olanı görmeyiz. Bizim Murâd-ı Müslimîn ile verilen tövbemiz, geçmez gayrı. Biz Murâd-ı Müslimîn'i tanımayız der isek biz bunu görmeyiz, bilmeyiz. Vermesek dahi bilinmez olur mu hiç? Murâd-ı Müslimîn habercisi geliverir, deyiverir. Biz muhakkak birlik için birlikte gelir tövbeyi eyleriz. Bizi bilip bizi söyleyenler gelsin gayrı, verilen Mübin-i Kur’an’ı duymaya davet ediyoruz. Biz muhakkak arşın altında olanı duyar, işitir, bilir, görür, gözetiriz. Hamd'ı bildik, verileni şükür bilip görüverelim gayrı. Hüda-i Nefsi bilmeyiz, gelir görür gözetiriz. Hü Allah Hü deyu inler, Hüüü Hüüü Hüüü deyu söyleriz sözü. Kem gözü bilmez, gelir görür gözetiriz Hâkk’ı. Verilen maaşı aldık mı; hayrı Bâki’si ile verileni alır, duyar işitiriz. Kem göze girmeyiz deyu söyleriz evladım, bizi bilin gayrı. Hü Allah Hü, Hüüüüü Hü. Ve bi hamdik ve tebârakesmük hayrı Bâki’si ile Hamd ü senâlar olsun. Kem gözlerden ırak, sefa ve sefehat ile endişeleri gark etsin. Hay Allah Bâki Allah Huuuu. Huyu suyu değişir, verileni alır görür. Huyu suyu gelir, Hüda-i Nefsi boş verir. Görür gözetir Hâkk’ı. Hüüü Samed’in aşkına. Hüüü Kul hüvellâhü ehad ile.
Huuuu